Adalet Çocukla Kişisel İlişki Kurulmasına Dair İlamların İcrası - Aydın Güven Adalet Yayınevi

Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası usulü İcra ve İflas Kanunu’nun 25/a ve 25/b maddelerinde düzenlenmiştir. Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair mahkeme kararları, velayet hakkı sahibinin veya çocuğun bakımı kendisine bırakılan tarafın, kişisel ilişki hakkı sahibinin bu hakkını mahkeme kararında belirtildiği şekilde kullanılmasına engel olduğu takdirde ilamlı icraya konu olabilmektedir. Çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrasında takip talebi üzerine icra müdürü tarafından hazırlanan icra emri velayet hakkı sahibine veya çocuğun bakımı kendisine bırakılan tarafa tebliğ edilir. İcra emrini alan bu kişiler icra emrine uygun bir şekilde hareket ederek kişisel ilişki hakkı sahibinin ilamda belirtilen şekilde çocukla kişisel ilişki kurmasına engel olmazlarsa icra emri ve ilam yerine getirilmiş olur. İcra emrini tebliğ alan bu kişiler, mahkeme kararıyla belirlenen kişisel ilişki kurma hakkının gerçekleşmesine aykırı bir tutum sergilemek suretiyle icra emrine aykırı davranır ve kişisel ilişki hakkı sahibinin mahkeme kararında belirtilen hakkına kavuşmasına engel olurlarsa icra emri zorla yerine getirilir. Yine İcra ve İflas Kanunu’nun 25/a maddesine göre, gönderilen icra emri üzerine çocuğun, lehine hüküm verilen tarafla kişisel ilişkide bulunmasına engel olunması halinde ilama aykırı hareket İcra ve İflas Kanunu’nun 341. maddesi kapsamında cezalandırılacaktır.

Uygulamada cevaplanması gereken birçok sorunu da beraberinde getiren çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilamların icrası usulü değerli akademisyen arkadaşım Aydın Güven tarafından yüksek lisans tezi konusu olarak tercih edildi. Aydın, bu konuda çalışmak istediğini ilk olarak söylediğinde uygulamadaki sorunları da göz önüne alarak kendisini çok zorlu bir çalışmanın beklediğini kendisine belirttim. Aydın, buna rağmen bu konuyu incelemekte ısrar ederek titiz ve detaylı bir çalışma yaptı, okuyacağınız bu eseri ortaya koydu. Çalışmasında doktrindeki görüşlere yer vermenin ve Yargıtay kararlarını incelemenin yanı sıra uygulamadaki sorunları dikkate alarak bunlara cesur bir şekilde çözüm önerileri getirdi. Akademik hayatının başlangıcında olan genç arkadaşım, kanaatimce güzel, başarılı ve takdir edilecek bir çalışmaya imza attı. Bu eserin, hukuk camiasına faydalı olmasını arzu ediyor, Aydın’ı tebrik ediyor ve kendisinden bundan sonraki çalışmalarında bu çalışmasındaki başarısından daha da iyisini ve mükemmelini beklediğimi ifade etmek istiyorum.