Adalet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türk İdari Yargısına Yansımaları - Hüseyin Bilgin Adalet Yayınevi
0.0
P - 0 Yorum
(Yorum yap, İndeks Puan kazan)
95,00 TL
31,67 TL'den başlayan taksitlerle!
Adalet Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarının Türk İdari Yargısına Yansımaları - Hüseyin Bilgin Adalet Yayınevi
HSYK’nın yeniden yapılanmasına paralel olarak hakim ve savcıların eğitimine büyük bir önem verilmiştir. Hakim ve savcıların eğitimi kapsamında yurt içinde ve yurt dışında birçok eğitim imkanı getirilmiştir. Türk Hukuk Sisteminin uygulayıcılara tanıtılması yanında, evrensel hukuk kurallarının ve özellikle 2004 yılındaki Anayasa değişikliği sonrasında bir iç hukuk kuralı haline gelen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Sözleşmesinin uygulanmasına ilişkin AİHM kararlarının uygulamacılar tarafından takibine önem verilmiştir. Bu bağlamda hakim ve savcıların AİHM Farkındalığının Artırılması Projesi de hayata geçirilerek proje kapsamında hakim ve savcıların AİHM çalışma ziyaretleri düzenleme imkanı da getirilmiştir. Yine hukukçular için İnsan Hakları Eğitim (HELP) projesi gibi projeler bulunmaktadır.
HSYK’nın eğitimleri sırasında HSYK’nın projeleri ve çalışmaları hakkında yapılan bilgilendirme toplantıları sırasında sayın HSYK üyelerimizin idari yargıdan çeşitli meslektaşların bir arada bulunduğu bir ortamda Sayın Ahmet BERBEROĞLU tarafından AİHM kararlarının öneminden bahsedilirken idari yargıya ve idari yargı yerlerince verilen kararlar hakkında derli toplu bir çalışma olmadığı bu kararların bir araya getirildiği eser bulunmadığının ifade edilmesi üzerine, bu çalışmanın hazırlanılmasına başlanılmış olup 3000 civarında bir karar taraması sonrasında AİHM tarafından verilen ve Türkçeye çevrilmiş olan elimizdeki çalışmaya konu olan kararlar tespit edilerek bir araya getirilmiştir. Bu arada benzer bir çalışma yapmak üzere Danıştay Başkanlığınca da bir komisyon oluşturulmuş ve bu komisyonun çalışma usulüne ilişkin yönerge hazırlanmıştır.
KİTAP HAKKINDA DÜŞÜNCELER
Temel hak ve özgürlükler, uluslararası boyutuyla Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinde güvence altına alınmıştır. Avrupa insan Hakları Mahkemesi de güvence altına alınan bu hak ve özgürlüklerin, Sözleşmeye taraf ülkelerin tümü üzerinde denetimini yapmaya yetkili tek Mahkemedir.
Sözleşmeye taraf olan ülkemizin, bu Mahkemenin yargı yetkisini de kabul etmesiyle birlikte Mahkemece verilen kararlar iç hukukumuzda önem-li hale gelmiştir. Özellikle Anayasamızın 90. Maddesinin son fıkrasında yer alan -Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesine başvurulamaz. - hükmü ile bu fıkraya 2004 yılında yapılan değişiklikle eklenen: - Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve öz-gürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır- hükmü karşısında Sözleşmenin ve bu Söz-leşmeye bağlı olarak hareket eden AİHM kararlarının iç hukukumuza etkisi daha da artmıştır. .
Bu konunun önemi nedeniyle HSYK tarafından, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Sözleşmenin uygulanmasına ilişkin farkındalığın artırılması amacıyla bir proje hayata geçirilerek, bu proje kapsamında pek çok hakim ve savcının AİHM’ye çalışma ziyareti gerçekleştirilmesi sağlanmıştır.
Ancak gerek her meslektaşımızın bu ziyarete imkan bulamaması ve ya-bancı dil sorunu, gerekse Mahkemenin sürekli güncellenen kararları nede-niyle, Sözleşme hükümlerini ve Mahkeme içtihatlarını dikkate alması gere-ken hukukçularımızın, konularına göre tasnif edilmiş ve Mahkemenin içti-hatlarının yansıtan bir başucu esere ihtiyacı bulunmaktadır.
Bu eserin yukarıda belirttiğim ihtiyacı karşılama noktasında önemli bir katkı sağlayacağını düşünüyorum.
Bu eksikliği hisseden ve çorbada benim de tuzum olsun diyerek pek çok meşguliyeti arasında eseri hazırlayan, sorumluluk sahibi, mütevazi ve gayretli kardeşim Hüseyin Bilgin Beye emeğinden dolayı teşekkür ediyor, eserin tüm meslektaşlarımıza katkı sağlamasını ümit ediyorum
Ahmet Berberoğlu
HSYK 2. Daire Üyesi.
-AB Olmazsa 'Kopenhag Kriterleri'ne Ankara Kriterleri' der geçeriz!-
SONSÖZ NİYETİNE
Uzun vadede batılılaşma, yakın tarihte ise AB maceramız bir bakıma karşılıksız bir aşk, bir karasevda gibi. Pervane misali ateşin etrafında 'can pahasına' döndüğümüz ama ateşin bizi pek de umursamadığı bir süreç bu. . .
İyi tarafından bakarsak her derin aşk gibi bizi olgulaştıran ve ruhumu-zu kemale erdiren bir devran, aynı zamanda.
-Leyla-mızı bulacağımız, hakikatle visale ereceğimiz 'ikon'lardan 'ide'ye ulaşacağımız bir seyr-i süluk, bir kutlu yolculuk olabilir belki de. . .
Ya da aslında bizim olan, çok yıllar önce kaybettiğimiz, yitiğimiz olan hikmeti yeniden keşfetmek. . .
Herkesin 'Leyla'sı başka başka ama biz hukukçularınki adalet. . .
Pervane olup koştuğumuz 'ateş' de; kutsal 'ide-miz de, seyr ve devra-nımızın nihai noktası da, kaybettiğimiz 'yitik' olan hikmet de saf ve mutlak adalet.
Bu anlamda sevdamız Leyla cihetinden karşılık bulmasa da Leyla'nın hakikati itibariyle bizi yeniden inşa edecek; ceketimizin astarında kaybetti-ğimiz güneşimizi yeniden keşfe sebep olacak. . .
Kendi dinamiklerimizle ulaşsaydık Nirvana'ya daha iyiydi kuşkusuz ama Ankara derin iktidarını kimseyle paylaşmaya razı olmadığı için kendi-liğinden hikmete, adalete, evrensel değerlere yani tabi hukuka, yani adalete teslim olmaya hazır değil. Bu nedenle bir muharrik güce ihtiyacımız var, bir zorlayıcı gerek, bir yol haritası lazım bize. . .
Bu nedenledir ki -içten içe gururumuzu kırsa da- AİHM ile birlikteliği-miz, AB maceramız , kendimize çeki düzen vermemizde, -medineyi yeniden kurmak- noktasında olumlu katkılar sağladı, hukuk sistemimizin standartla-rını yükseltti. Artık iç hukuk normlarının yanı sıra taraf olduğumuz ulusla-rarası sözleşmelere de atıfta bulunur olduk. Böylece yerli silahlarla açama-dığımız adaletin kapısını -Macar Urban-ın topuyla fethe muktedir olduk, yitiğimize ulaşmayı az da olsa başardık.
Neticede kapı aralanmıştır ve her aralık kapı gibi sonuna kadar açılması kaçınılmazdır.
Adaletin fethinde bir -Macar Urban Şahisi- olan AİHS ve AİHM karar-larını idari yargı alanına yansımasını bizlere sunan değerli hukukçu Hüse-yin BİLGİN Bey'e bu anlamda şükran borçluyuz.
Afyonkarahisar'da görev yaptığı süre boyunca bilgi ve birikimini kıs-kanmadan bizimle paylaşan nihayetinde bu paylaşımını çok değerli bir kitap boyutuna ulaştıran, uygulamanın bizzat içindeki bu üretken ve çalışkan insanı ne kadar kutlasak azdır. . .
Ona gayret diliyor, gayretin asıl sahibinden ise tevfik niyaz ediyorum. . .
Av. TURGAY ŞAHİN
Afyonkarahisar Baro Başkanı
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, hukuk devleti anlayışının yerleşmesi bağlamında ülkemizde yadsınamaz bir etkide bulunmuştur. Anayasa’da ve ilgili mevzuatta yapılan düzenlemeler neticesinde hukuku-muzun ayrılmaz bir parçası haline gelen Avrupa İnsan Hakları Sözleşme-si’nin koruma mekanizmasını etkinleştiren AİHM’in Türkiye hakkında ver-diği kararlar her zaman irdelenmeye değer olmuştur. Hüseyin Bilgin’in yazmış olduğu bu eserle idare hukukuna ilişkin olarak AİHM tarafından verilen kararlar bir araya getirilmiş ve araştırmacılar ile uygulayıcıların isti-fadesine sunulmak suretiyle hukuk dünyamıza büyük bir katkı sağlanmıştır. Bu çalışmasından dolayı Afyon İdare Mahkemesi Başkanı Sayın Hüseyin Bilgin’i kutluyorum.
Prof. Dr. Yasin Sezer
G. Ü. Hukuk Fakültesi İdare Hukuku ABD
İnsan hakları, insanlığın ortak eseridir ve esas olarak insan onurunu ko-rumayı amaçlar. Bu nitelikleri, insan haklarının evrenselliğinin de kaynağını oluşturur. Aslında farklı nitelikler gösterse de insan haklarının tama-mı, insanın maddi ve manevi bütünlüğünü, insanın değerini ve onurunu korumayı amaçlamaktadır. Hukuk devleti kavramının en önemli parçası, bireylerin temel haklarının korunmasıyla ilgilidir. 21. yüzyılda yoğun bir şekilde yaşanan tecrübe ve gelişmelerden sonra, insan haklarına yönelik ulusal ve uluslar arası korumanın daha etkin kılınması zorunluluğu doğ-muştur. 2004 yılında Anayasa'nın 90. maddesinde yapılan değişiklikle temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası sözleşme hükümleri uygulamaya geçirilmeye çalışılmışsa da, bu konuda gerekli olan denetimin yetersiz kal-ması beklenen sonucu doğurmamıştır.
Ulusal yargı makamlarının özellikle yüksek mahkemelerin (Yargıtay, Danıştay)tutumunun bu denetim açığını kapatacağı konusunda beklentiler oldukça yüksektir. Sözleşmenin bir iç hukuk normu haline gelmesi ve destek ölçü norm olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulama-ya geçirilmesi hususunda yargı makamlarının rol ve sorumluluğu daha da artmaktadır.
Bugün gelinen noktada Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine genel gön-derme yapmanın yeterli olmadığı dolayısıyla bunun ötesine geçilerek, söz-leşmede açıkça zikredilmemiş olan fakat Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi-nin içtihat yoluyla kapsam içine soktuğu bazı hak ve ilkelerin benimsenmesi önemli adım olacaktır. Bu çalışmanın da destek ölçü norm olarak AİHM kararlarına sistematik olarak kolayca ulaşılmasına mahkemenin genişletici yorum yoluyla geliştirdiği ilke ve içtihatlara farkındalık yaratacağı açıktır.
Özverili bir çalışma ve yoğun emek ürünü olan bu eserden dolayı mes-lektaşımı kutlar, başarılar dilerim.
ERCAN AHİ
Danıştay 2. Daire Üyesi
Türkiye'nin Avrupa'ya dönük yüzü ve bu konudaki gayreti Avrupa'ya rağmen devam eden bir süreçtir. Çünkü Avrupa kurumlarının tutum, dav-ranış ve işlemleri sonucu Türk toplumunda, Avrupa’nın samimiyetsizliği yönünde bir kanaat oluşmuştur ki, bu kanaat hepten sebepsiz, haksız ve duygusal bir kanaat değildir.
Ancak bu konuda özeleştiri yapmak ve çuvaldızı kendimize de batır-mak gerekir. Avrupa'nın siyasi, hukuki, ekonomik standartları bilinmesine rağmen, kendimizi bu standartlara uydurma konusunda çok da gayretli olduğumuz söylenemez. Bu gayretlerin 2000'lerden sonra yoğunlaştığını, ancak kararsız ve kesintili bir gayret olduğunu ifade etmek gerekir. Nitekim 2004'ten sonra pek çok yasa hatta Anayasa hükmü değiştirilmiş ancak siyasi saiklerle bu değişikliklerin uygulanmasında, bariz geri dönüşler yapılmıştır.
Avrupa'ya yöneliş rüzgarının en yoğun olduğu 2004'te, bir program çerçevesinde tüm hakimlere AİHS ve AİHM konusunda verilen seminerde eğitici olarak görev aldım.
Bu süreçte; meslektaşların önemli bir kısmının bu müessese konusunda asgari teknik bilgiye bile sahip olmadığını, farkındalık düzeyinin medyatik bilgilerden ibaret olduğunu, sözleşme hükümlerinin iç hukuktaki yeri konu-sunda fikir sahibi olmadıklarını gözlemledim. Nitekim bu seminerler sonrası ciddi bir farkındalık oluştu ve mahkeme kararlarında AİHS ve AİHM karar-ları yer almaya başladı. Ancak geçen zaman içinde bu konuya ilgi yine azaldı.
Bu bağlamda konuya ilgi duyanlar için bir başucu kaynağına ihtiyaç var idi. Bu çalışmanın bu ihtiyacı karşılama anlamında önemli bir boşluk dolduracağına inanıyorum.
Meslektaşlarımızın meslekleriyle ilgili konularda eser üretme konusun-daki fakirliklerine inat, durmadan eser-makale üreten meslektaşım Hüseyin BİLGİN’i hem seçtiği konu hem de eserin içeriği konusunda kutluyor, başa-rılarının devamını diliyorum.
Osman ERMUMCU
İzmir Bölge İdare Mahkemesi Başkanı
22/05/2004 tarihli Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren 5170 sayılı Kanunun 7. maddesiyle Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. mad-desine eklenen son fıkra ile iç hukukumuzda (normlar hiyerarşisinde) ka-nunların üzerinde konumlandırılan temel hak ve özgürlüklere ilişkin millet-lerarası anlaşma niteliğinde olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve eki protokoller ile bu sözleşmeye uygunluğu denetleyen ve verdiği kararlar 4928 sayılı Kanunun 6. maddesiyle birlikte iç hukukumuzda yargılamanın yenilenmesi sebebi teşkil eden Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yapısı-nı, işleyişini, başvuru usul ve esaslarını, yine anılan Mahkemece ülkemiz hakkında verilmiş mahkumiyet kararları sonrası uyuşmazlıkların AİHM'ne gitmeden sonuçlandırılması amacıyla 6216 sayılı Kanunla kabul edilmiş olan Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolu ile 6384 sayılı Kanunla AİHM önünde bulunan hak ihlallerine ilişkin başvuruları iç hukukta sonuçlandır-mak için kurulmuş olan İnsan Hakları Tazminat Komisyonu kararları ve işleyişine yer veren ve özellikle de AİHM'in Türk İdari Yargısına ilişkin ola-rak vermiş olduğu ihlal kararlarını ilgili sözleşme maddesi altına sistematize ederek derleyen anılan eserin, bu alandaki büyük bir eksikliği giderdiği ve uygulayıcılara faydalı olacağı düşüncesiyle iş bu çalışmayı hazırlayan değer-li meslektaşım ve arkadaşım Afyonkarahisar İdare Mahkemesi Başkanı Hü-seyin Bilgin beye teşekkür eder, çalışmalarında başarılarının devamını dile-rim.
Atılgan MUTLU
Erzurum İdare Mahkemesi Başkanı
Ürün hakkında henüz soru sorulmamış.
Ürün Değerlendirme ve Yorumları
Bu ürüne ilk yorumu siz yapın, her yorumunuzda İndeks Puan kazanın!